18 Mayıs 2010 Salı

*Kırk’a doğru

kırk’a doğruyum
çıkarsa kırkadır yolum:

çıkardım üç beş yılı çocukluk
beş on yılı başım eve dönmedi
düşlerle esridim,
ayıldım düşüşlerle
kaç saman kâğıdı yıldı
ömrümü sardım,
sundum, bir nefes şuna
bir nefes buna
sonra telaş diye bir yere
yıllarca yılımı gömdüm

kırk’a doğruyum:
on iki mart’ı, on iki eylül’ü gördüm
kırk yerinden vuruldu, kırıldı ömrüm
hâkî yılların çarmıhına gerildi
sellere kapıldım rüzgâr üfürdü
kurtlar kuşlar kalanımı götürdü

kırk’a doğru
doğru bir hesaptır bu
ömrümden düştüm bunları
bütün bunları düştüm
kalana baktım ki
kırkım çıkmamış

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder